18 Nisan 2008 Cuma

Kuşaklar arası iletişim


Bugün sabah yaptığım bir toplantıda, birden konu çalışma hayatına yeni atılmış ya da 5 sene civarlarında tecrübesi olanlarla ilgili bir noktaya geldi.
Karşımdaki kişi benim yaşlarda ve oldukça çalışkan bir bayan. Beraber çalıştığı ya da görüşme yaptığı bu nesille ilgili bir problemi var. Problem şu; genç nesil - çok net bir şekilde "benim çalışma koşullarım bu, olmazsa olmaz" diyerek noktayı koyuyormuş.
Şimdi olayları detaylı bilmediğimden şu doğru bu yanlış demek olmaz. Ama bu durumla çoğumuz karşılaşabileceğinden dolayı benim bu koundaki görüşümü paylaşmak istiyorum.
Şimdi öncelikle karşımızdakini ikna edebilmek için onun durumunu anlamamız gerek. O yaştakiler, heyecanlı, dinamik ve sabırsız olabilir. Hızlı bir şekilde sonuca (kendi kariyer hedeflerine) ulaşmak isteyeceklerdir. Bu durumda, onları en önemli diğer 2 boyutta düşünmeye yönlendirmeliyiz. TEVAZU ve ZAMAN.
Evet sabır göstermeliler, basamakları yavaş yavaş çıkacaklarının farkında olmalılar. Şirkete katacaklarını, tecrübelerini uzmanlıklarını oluşturacaklar ya da gösterecekler ki değerli olsunlar.
Ayrıca onlar genç değiller mi, elbette ki karar verirken hata yapacaklar. Bizim onlara doğru yola gidecek yönlendirmeleri yapmamız gerek. İletişimde hata yapailirler. Hayatta herşey, ancak iki tarafında kazanacak ki, gelişir büyür. Sadece tek tarafın isteklerinin karşılandığı bir ortamda işler yürümez. Dolayısıyla kazan-kazan terazisini iyi düşünmek gerek. Bu terazide en önemli boyut da belki de zaman, sadece şu andaki dengeye değil ileride kazanacaklarımıza da bakmamız gerek.
Tabii ki kişiler elde etmek istediklerini alamayacakları yerlere razı olsunlar demiyorum. Ancak ulaşmak istediklerinin kısa ya da uzun dönemli hedeflerini net koymalı ve beklenti ve kazançlarını net tanımlamalılar.
Olur, isteyin, sabırla çalışın olur...

Hiç yorum yok: