30 Nisan 2008 Çarşamba

Krizde hayat

Bugünlerde ne yapsam kimle konuşsam "durum olumsuz" diyor başka birşey demiyor.
Benim ilk izlenimim durumu farklı taraflardan görmek gerek olduğu, yani;
- Öncelikle durum kötü, ama nasıl kötü oldu? Bunu düşünüyor muyuz?
- Herşey mi kötü,yoksa kötü olmayan yerler, diğer fırsatlar var mı?
- Kötü olabileceğini ya da olacağını düşünerek, bir önlem aldık mı?
- "Kötüye gidiyor" deyince ilk tepkimiz, yapılması gereken işlerimizle ilgili harcamaları azatlmak, ertelemek ya da yapmamak mı olmalı?
- Bu çeşit bir tepki ile kontrolü elde tutacağız diye düşünürken piyasa, ortak/tedrikçi ve de müşterimizin kontrolünü elimizden kaybetmiyor muyuz?
Profesyonelce bakış açısıyla bakıldığında uzun vadeli düşünmek ve yönlendiren, kuraların farkında olan ve de ortamı değiştirebilen bir tutumda olmak, yani bir açıdan kurumsal olarak kendine güvenen bir tavır sergilenmeli. Şimdiki tavır, şu soruları bağıra bağıra sor diyor
- Geçen sene bu kriz bangır bangır geliyorum derken ne yaptınız?
- Plan yaptınız mı, geleceğini nasıl planladınız? Planınız şimdi var mı? Yoksa bekleyelim mi diyorsunuz?
- Kötü senin için nedir, ne kadar dayanabilirsin? Hareket planlarınızad harekete geçeceğiniz ya da davranışını değiştireceğiniz kritik noktaları belirleyip onların ölçebiliyor musunuz?
Kötü olduğunu biliyorum, esas işaret etmek istediğim, kötü olmadan önce nasıl davrandıysak aynı davranış tipini devam ettiriyoruz. Oysa krizi aşmanın, krizden başarıyla çıkmanın yolunu sadece parayı elde tutmak olarak görmemeliyiz.
Öncelikle firmanızın bakış açısını, hedefini yenilemeniz gerekiyor. Hala fırsatlar var ancak olumsuz bakışaçısı içerisindeyken bunları göremezsiniz.
Kişisel durum neredeyse firmalar için de benzer. Herkes bu sene olumsuz olursa, sonumuz zaten olumsuz olacak.

Hiç yorum yok: