28 Ocak 2009 Çarşamba

Öfke ile neler yapılabilir?


Bu soruya aklınıza gelen ilk cevap neydi?
Mesela
Bağırmak,
Kırıcı sözler söylemek,
Kavga etmek,
Yumruk ya da kafa atmak,
vsvsvs

Umarım bunlar değildir. Aklınıza gelen bence şunlar da olabilir:
Daha az hata yapmak,
Daha güzel smaç vurmak (avustralya open izliyorum da),
Topa daha hızlı vurmak,
Daha çok çalışmak,

Ancak en güzel öfkeyle ne yapılır biliyormusunuz? Bırakın gitsin, bir espri patlatın ve geçmişe gömün. Gülün, geçin işte.

26 Ocak 2009 Pazartesi

Bildiğimiz ama yapamadığımız ....


İnsan garip bir yaratık. Şimdi telefonuma bir konut verdiğimde biliyorsa yapılyor, bilmiyorsa yapmıyor. Kuralı çok basit.
Ama insan neden öyle değil, bildiği bir şeyi yapmıyor...
Yapmak istemiyor belki. Yapmayı mı unuttu. Ogün birşey yapmasını mı engelledi. Aklında başka birşey mi var, üzgün mü sıkkın mı? Cesareti mi yok?
Nedir bilinmez ama iş yaptırmanın binbir yolu var.
Bazen insanlar sırf başkalarıa kendilerini kanıtlamak için normalde yapmaya gönüllü olmayacakları birşeyi yapabiliyorlar. Bazıları ise kararlılıkla cesaretlerini toparlayıp yeniden ayağa kalkabiliyorlar.
Karışık işler....Ama seçim yapmak bizim elimizde....

21 Ocak 2009 Çarşamba

Başarı için....


Eskiden söylenmiş sözlere ilgi duyarım. Ne kadar garip ki, 100 sene 1000 sene önce yaşamış olan kişilerin söyledikleri bugün hala geçerli, neredeyse yaşadıkları bugün yaşananlara benziyor.
Neyse bugün karşıma gelen söz bana şunu düşündürdü. Başarılı olmak için devamlı tekrar şart. Hatta kendim bir söz bile yumurtladım :)
"Golcüler, devamlı şut atanlardır."

20 Ocak 2009 Salı

'mış muş' gibi yapanlara cevap


Bazı insanlar vardır, karşılaştığınızda sizi yorarlar. Bir ton 'mış'lı 'muş'lu cümle kurarlar.
Nasıl buluyorlar bu kadar mazereti bilemiyorum. Ellerinden geleni yaptıklarını söylerler. Ama sanki ellerinden hiçbirşey gelmiyormuş da, aslında olmasını istiyorlarmış da, elinden gelse neler yapamış da, esas işi kitleyen şu kişiymiş de....
Bir türlü olmayan olayların suçunu başkalarına atmak için bin türlü mazeretleri vardır. Yorarlar ve "tamam oldu senden bir iş çıkmayacak" demek gelir içimizden.
Peki onlara ne demeli? Nasıl davranmalı?
Adamına göre cevap değişebilir, ama bir şekilde onlara hangi durumda ne yapabileceğini, söylettirmek gerek. Yoksa neler yapılamıyacağını anlatıp duruyorlar.

Bu hayat mı bizi yoruyor sanıyorsunuz?


Yooo
Aslında bizi yoran "isteyip de yapamadıklarımız"
Yani yoran biziz, kendimiz. Lütfen düşünün:
- İstediklerimiz neler?
- Yapmak istiyor musunuz?
- Yapılabilecek gibi görünüyor mu?
- Nasıl yapabilirsiniz?
- Nelere kimlere ihtiyacınız var?
- Yapmak için neleri feda edeceksiniz?
- Hala yapmak istiyormusunuz?
Karar sizin, kafanızı fazla yprmayın, sadece karar verin. O zaman yorulmazsınız.

15 Ocak 2009 Perşembe

I didi it!

Bugün bir arkadaşımla beraber buluştuk.Konuşmalarımızın içerisinde geldiğimiz bir noktada oğluyla yaptıklarını anlattı. Oğluna günlük tutması için ilham vermeye çalışıyormuş. Sadece şu şekilde yazmasını önermiş...

Bugün ...... , çünkü......

Örnek;
Bugün ağladım, çünkü...sevindim, çünkü...
Aslında gün içerisinde yaşadığüı duyguların farkına varması için harika bir yol.

Ben bir de ekleme yaptım. İkinci cümle olarak "Bugün şunu başardım/yaptım" yazsın. Yani başardığını, yaşadığı günde olumlu bişey olduğunu görmesi için.

7 Ocak 2009 Çarşamba

Enerjinizi koruyun


Artık birşeyleri toparlamak gereği duyuyor insan.
Özellikle yeni bir seneye girerken.Mutlu girdiğinizi umuyorum.
Hatta farkında mısınız, bir hafta geçti bile. Nasıl geçti değil mi? O yılbaşı gecesi yaşadığınız mutluluğu geride mi bıraktınız yoksa? Amman bırakmayın, o günkü enerjiniale her gün yeniden uyayın.
İşte bir seneyi 40 saniyeye indiren bir film.

One year in 40 seconds from Eirik Solheim on Vimeo.