21 Temmuz 2008 Pazartesi

"Sahip olma" içgüdüsü


Merhaba,
Kritik bir cümle daha paylaşmak istiyorum.
İnsanların bir şeye sahip olmak amacıyla sahip olmak istemesi ile başkaları sahip olmasın diye sahip olmak istemesinin farkı vardır.

Bunu söyleyen kişi, koleksiyoncuydu. Koleksiyon yapıp biriktirdiği kitapları insanlarla paylaşıyor ama satmıyordu. Esas koleksiyonculuğun farkı bu diyordu.

Sahip olmayı başarı olarak düşünürsek, bu başarıya sizi iten güç nedir?

Sahip olunca ne olacak? Mutlu mu olacaksınız?

Neden mutlu olacaksınız, gerçekten söyleyin sizi mutlu eden nedir?


Burada yanlış birşey yok esasında. İnsanlar farklı dürtülerle başarıya ulaşabilir. Bu insanın doğası. Hırslı olmanın başarıda çok etkisi var. Hırs diyince aklımıza hemen kötü tarafı gelmesin; hırslı olup da başarıya ulaşan bir sürü başarı hikayesi var. Hatta hırslı olmayıp da başarıya ulaşan yok gibi.
Ancak başarı hikayelerinin dışında hırsla gözü dönüp, başkalarına zarar vererek birşeyler yapmaya çalışanlar da var. Bu iyi değil ama hayatta o da var.
Seçim sizin.


Bir de neye sahip olmak istiyoruz ki? Bunu unutmuşuz sanki, iyi bir işe sahip olmayı herkes istiyor ama iyi arkadaşlar veya aile kaçıncı sırada? Sıralamada var demeyin bana, esas ona ne kadar zamanınızı ayırıyorsunuz onu söyleyin...
Ben derim ki siz etrafınızdakileri tutun, sarılın, onlarla beraber hayattaki hedeflerinize ulaşın.
Şunu unutmayın, şu anda kaç kişi mutlu ve beraber olmak istediği kişilerle beraber yaşayabiliyor ya da ölebiliyor. Zorunlu zannettiğimiz gibi yaşıyoruz ama gerçekten böyle mi olmalı?

Hiç yorum yok: